Ana rahminde gelişen bebek her türlü besin gereksinimi annesinden karşılar. Bu duruma aracılık eden yapıya ise “plasenta” ismi verilir. Hamilelik dönemi tamamlanıp bebek dünyaya geldiğinde plasenta da bebeğin doğmasından hemen sonra ana rahminden atılır.
Plasenta yapısı, bebeğe gerekli besinlerin geçişine aracı olur ve bunun dışında bebeği beslemek adına yardımcı olan birçok hormonun salgılanmasına yardım eder. Bu hormonlardan özellikle HPL (human placental laktogen) anne kanından şekeri yükselir ve bebeğe geçen şekeri artırmak için uğraşır. Anne yeterli beslenmemiş olsa dahi, bebeği korumaya yönelik bir mekanizma olmaktadır. Bu hormon, anne adayında kan şekerini düşüren insulin etkisine karşı direnç meydana getirir. Kan şekeri de bu sebeple belli bir düzeyde yüksek olur. Bu yapı sebebiyle hamilelerde şeker yüksek olur ancak diyabetik düzeylerde olmaz. Anne adayının pankreası çoğunlukla insulin salınımının artmasına yol açar ve kendini şeker hastalığından korur. Fakat çeşitli hamilelerde insulin salınımı yeteri miktarda olmaz ve özellikle son üç ayda diyabetik düzeylerde şeker seviyeleri saptanabilir.