Stres, vücudun çeşitli içsel ve dışsal uyaranlara verdiği tepkidir.
Stres insan bedeninde fizyolojik değişiklikler ortaya çıkartabilir;
- Adale sisteminde; gerginlik, kramplar, yorgunluk halleri.
- Kalp damar sisteminde; çarpıntı, tansiyon yük
Stres duygusal hayatımızı etkiler;
Umutsuzluk, gerginlik, karamsarlık,sıkıntı.
Stres sonucu;
- Kişinin üretkenliği azalır ve kaybolur.
(Kişi toplumdan uzaklaşır, durgunlaşır ve içine kapanabilir.) - Hayatından zevk alamaz hale gelir.
(Hayata karşı değersizlik fikirlerinin oluşması.) - Çevreden uzaklaşılır.
(Aile çevresinden, yakın çevreden ve iş çevresinden uzaklaşılabilir.) - Stres karşısında kişide ortaya çıkan psikolojik ön belirtiler;
- Telaş, karar verme güçlükleri
- Panik, korku halleri
- Değersizlik, başarısızlık fikirlerinin oluşması
Stres kaynaklarının farkına varıp etkili bir biçimde baş edebilmeyi öğrenmemiz gerekir. Stres mi infertiliteye (kısırlığa), infertilitenin mi strese neden olduğu konusunda görüş birliğine varılamamıştır.
Tedavisi başarısız olan çiftlerde yoğun stres ön plana çıkmaktadır. Özellikle tedavinin birden çok tekrarlandığı çiftlerde stres seviyesinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ancak stresin kısırlık nedeni olduğunu gösteren bilimsel kanıt çok zayıftır. Buna ek olarak stres hormonal dengeyi bozabilir, erkeklerde sperm sayısında ve hareketlerinde azalmaya yani stresin erkeklerde semen kalitesini düşürerek üreme işlevlerini olumsuz etkilediğine dair araştırmalar vardır, kadınlarda ise ovulasyonu (yumurtlamayı) etkileyebilir ve progesteron eksikliğine neden olarak gebeliğin devam etmesini engelleyebilir. Ayrıca tedavi sürecinde devam eden tetkikler, iğne ve ilaç kullanımı fiziksel ve duygusal olarak stres kaynağıdır. Psikolojik sorunların tek başına kısırlığın nedeni olmadığı, stresin kısırlığa sebep olduğu tezinin henüz ispatlanmadığı fakat stresin bilinen etkisinin kısırlık sorununa olumsuz yansıdığı bilinmektedir.